İçeriğe geç

Hangi gözümüz daha baskın ?

Hangi Gözümüz Daha Baskın? Bir Edebiyatçının Gözünden Bakışın İki Yüzü

Kelimenin gücü, bir bakışın derinliğiyle yarışabilir mi? Belki de edebiyat, kelimelerin gözüdür; görür, seçer, anlamlandırır. Bir yazar için “görmek” sadece fiziksel bir eylem değildir — dünyayı, insanı, hatta kendi içini okumaktır. Peki biz gerçekten neyle görürüz? Sağ gözümüzle mi, sol gözümüzle mi, yoksa kalbimizin açtığı o görünmez pencereden mi? “Hangi gözümüz daha baskın?” sorusu, yalnızca bir biyolojik merak değil; edebiyatın en eski temalarından biri olan “görme”nin metaforik bir sorgusudur.

Bakışın İkiye Bölünmüşlüğü: Sağ ve Sol Arasında Bir Denge

Edebiyat tarihinde göz, hem tanıklığın hem de yanılsamanın sembolü olmuştur. Sol göz duyguya, sağ göz akla yakın durur; biri hayal kurar, diğeri yargılar. Tıpkı Virginia Woolf’un satır aralarındaki iç monologlar gibi — bir göz içeriye, öteki dışarıya bakar.

Edebiyatçı için bu iki göz, iki farklı yazma biçimidir. Sağ göz rasyonel bir gözle cümle kurar, ritmi ölçer, yapıyı korur. Sol göz ise sezgisel olanı arar, duygunun dalgalarıyla metni bozar ama aynı zamanda ona hayat verir. Hangi gözümüz baskınsa, kalemimiz de o gözün yönünü izler.

Edebiyatta “Göz” Metaforu: Gerçeği Görmek mi, Görmemeyi Seçmek mi?

Edebiyat, görmenin değil, görmemenin de sanatıdır. Sophokles’in Kral Oidipus’unda gözlerini oyan bir adamın trajedisi, gerçeği görmenin ağırlığına dayanamaz. Oidipus, gözlerini kapatarak aslında ilk kez “görür.” Bu, sol gözün sezgisel üstünlüğüdür — çünkü bazen en derin hakikat, görünenden değil hissedilenden doğar.

Benzer şekilde, Dostoyevski’nin karakterleri de içsel bir körlüğün içindedir. Raskolnikov’un suç ve vicdan arasında gidip gelen bakışı, aslında iki gözün çatışmasıdır: biri toplumsal yargıyı, diğeri vicdanın gölgesini görür.

Edebiyat, gözlerin değil, bakışın derinliğidir. Yani “hangi gözümüz baskın?” sorusu, aslında “hangi yanımız dünyayı şekillendiriyor?” anlamına gelir.

Bakışın Cinsiyeti: Kadın ve Erkek Gözleri Arasındaki Anlatısal Fark

Edebiyat eleştirmenleri sıkça “erkek bakışı” ve “kadın bakışı” kavramlarından söz eder. Bu ayrım, yalnızca toplumsal değil; anlatısal bir baskınlık meselesidir. Kadın yazarlar, genellikle iç dünyaya yönelen sol gözün duyarlılığıyla yazarlar. Sylvia Plath’in şiirlerinde, Clarissa Dalloway’in iç sesinde ya da Elif Şafak’ın karakterlerinde bu göz baskındır — duygusal, sezgisel, içe dönük.

Erkek yazarlar ise sıklıkla sağ gözün soğuk objektifliğiyle yazar: dışarıyı gözlemler, olay örgüsünü kontrol eder, duyguyu mesafeli bir yerden kurar. Fakat iyi edebiyat, her iki gözün birleşiminde doğar. Bir metin hem “görmeli” hem “hissetmeli.”

Metinle Okur Arasındaki Görsel Diyalog

Okur da kendi baskın gözüyle metne yaklaşır. Bazı okurlar metindeki sembolleri görür, bazıları ise altındaki duygusal sarsıntıları hisseder. Bu yüzden aynı roman farklı gözlerle okunduğunda bambaşka dünyalar açar.

Bir Borges öyküsünde sağ gözümüzle labirentleri, sol gözümüzle yalnızlığı görürüz. Orhan Pamuk’un satırlarında sağ göz geçmişin tozlu arşivlerini, sol göz ise çocukluğun özlemini okur.

Edebiyat, okurla yazarın ortak bakışında yeniden doğar. Her kelime bir ayna gibidir; yazarın gözünden çıkan ışık, okurun gözünde yeniden şekillenir.

Gözlerin Birleştiği Nokta: Ruhun Bakışı

Aslında “hangi gözümüz baskın” sorusu, bizi tek bir cevap yerine bir senteze götürür. Gerçek görme, gözlerden değil, kalpten doğar. Çünkü edebiyatın özü, görmeyi değil “anlamayı” öğretmektir.

Bir metni anlamak da birini sevmek gibidir: önce bakarsın, sonra görürsün. Gözlerimizden biri dünyayı aydınlatır, diğeri karanlığın içindeki anlamı bulur. Ve belki de edebiyat tam burada başlar — iki bakışın birleştiği o ince çizgide.

Sonuç: Hangi Gözle Yazıyoruz?

Edebiyat bize şunu fısıldar: Her bakış bir anlatıdır. Sağ gözümüz düzeni, sol gözümüz duyguyu ararken; yazı, bu iki dünyanın kesişiminde filizlenir.

Okur, kendi baskın gözünü fark ettiğinde sadece metni değil, kendini de okur. Çünkü hangi gözümüz baskınsa, dünyayı da o gözle anlatırız.

Etiketler: #edebiyat #bakış #gözmetaforu #edebianaliz #yazaryorumu #hangiGözBaskın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
prop money